Cadılar Bayramı deneyimimiz

Cadılar Bayramı ne benim ne de eşimin kutladığı bir şey ama çocuklar bu bayramı çok merak etti. Domuz Peppa’yı izlerken Peppa’nın bayram hazırlıklarından etkilenmiş olmalılar. Biz de neden olmasın dedik. Eğlenmeyi ve yeni şeyler keşfetmeyi çok seviyoruz.

Kostümler

Kızlarım “Karlar ülkesi” çizgi filmini çok seviyor baş karakterlerine özeniyorlar. Rolleri bile paylaştılar. Mercan abla ve sarışın olarak Elsa, Mila ise daha küçük ve daha koyu saçlı olduğu için Anna oldu. Daha geçen sene onlara bu kostümleri almamı istemişlerdi ama ben hep erteledim. Cadılar Bayramı güzel bir vesile oldu. Önce sıfır kostümlere baktım elbette ama fiyatları çok yüksekti. Şöyle düşündüm: çoçuklarım bu kostümleri evde giyip birbiriyle oynayacaklar, eteklerinin kenarlarına basacaklar, birbirlerine sarılacaklar falan. Neden böyle bir şey sıfırdan alayım. Bu kostümlerin asıl işlevi çocuklarımın hayal dünyasını geliştirmek ve onları eğlendirmek, yepyeni görünüp görünmemeleri o kadar da önemli değil aslında. Dolap uygulamasında iyi durumda olduklarını düşündüğüm iki kostüm buldum ve onları aldım. Kondisyonları kusursuzdu diyemem. Anna kostümünde birkaç sökük vardı, Elsa’nın eteğinde iki minik yırtık. Bu kusurlara göz yumdum çünkü çok kritik kusurlar değil ve çocuklarım heyecandan onları farketmeyecekti bile. Ama satıcılara ona göre yıldız verdim tabi.

Mirsad’ın Örümcek Adam kostümü vardı, onu giydi. Eşimi eski stetoskopla kardiyoloji doktoru yaptık. Ben ise yakında Dolap’tan aldığım bu ilginç etnik elbiseyle ve evdeki Rus şalımla Rus kadın kostümü yaptım. Aslında kendi eski versiyonumu temsil ediyorum gibi bir şey oldu 🙂

İnsan elindekilerle kostüm partisi yaparsa parti az çok böyle görünür sanırım 🙂

Aşağıdaki fotoğrafta kardiyolog kalbime adrenalin iğnesi vuruyor 🙂

Bence çocuklardan çok biz eğlendik 🙂

Farkettiniz mi bilmiyorum Örümcek Adam fotoğraf çekimi boyunca ciddiyetini korumuş ve hiç pozunu bozmamış 🙂

Balkabağı oyma deneyimimiz

Balkabağı Cadılar Bayramı’nın olmazsa olmazı, öyle değil mi? Birkaç gün önceden pazara gidip orada turuncu bir balkabağı bulamayacağımı anlamıştım. Yemekte kullandığımız yeşil kabaklar vardı sadece… Bana ise Cadılar Bayramı’nda kullanılan turuncu kabaktan lazımdı. Aklıma evimize en yakın Migros’a bakmak geldi. Ve yanılmamışım. Tam girişte bir sürü turuncu Amerikan balkabağı vardı. Tane fiyatı 60 TL idi. Büyük olmalarına rağmen oldukça hafiflerdi. Bir tane seçtik ve onu eve götürdük. Şimdi sıra onu oymakta idi.

Bu zor görevi eşim üstlendi. Youtube’da birkaç eğitici video izledi (Amerikalıların videoları özellikle çok faydalı oldu) ve işe koyuldu. Kolay bir iş değilmiş balkabağı oymak! Oymaktan ziyade kabağın içini temizlemek çok uğraştırıcı! İçindeki bütün o çekirdekleri ve lifleri söküp çıkarmak o kadar da kolay değil! Ama eşim çok iyi iş çıkardı. Balkabağı hazır olunca içine birkaç mum yerleştirdik ve ışıkları kapattık. Çocukların sevincini görmeliydiniz. Karanlıkta çok etkileyici görünüyordu.

Küçük kabaklar

Küçük süs kabaklarını da Migros’tan aldım. Bazıları süs olarak bazıları çorbalık olarak satılıyordu. Fiyatları 5-10 TL arasında değişiyordu. Çocuklar onlara deli oldu, özellikle kızlar. Onlarla bol bol oynadılar. Sonra onlarla fotoğraf çekim yerimizi süslediler. Orman gezimizde bir sürü güzel yaprak ve palamut toplamıştık, onları da kullandık. Pazardan aldığımız güzel meyveler ve sebzeler vardı. Bordo çiçekli kasımpatımızı balkondan içeri aldık.

Bütün bunları çocukların önünde sergileyerek aslında Cadılar Bayramı kutlamamızı sonbaharın güzelliğine, bereketine ve hasat dönemine bağlamaya çalıştım. Yani daha çok Sonbahar Bayramı yapmaya çalıştım. Yapabildim mi bilmiyorum ama eminim bu güzel sonbahar etkinliğimiz çocuklar için çok faydalı olmuştur.

Güzel kabaklarımın fotoğraf çekimi için ilham panomdan sonbahar desenli kağıtlarımı kullandım. Balkabağı desenli kağıt çok tatlı. Keşke böyle bir kumaş bulabilsem. Ondan sobahar için harika bir gömlek ya da elbise dikilebilirdi. Duvar kağıtlarım da arka planda ne güzel görünüyor.

Büyüdükçe sonbaharın ne kadar ilham dolu bir mevsim olduğunu anlıyorum ve her gününün tadını çıkarmaya çalışıyorum.

Yeni yazımda görüşmek üzere ❤