İspanyol gribi döneminde moda

İspanyol gribi, insanlık tarihindeki en büyük pandemi olarak addedilmektedir. Dünya çapında en az 550 milyon insanın bu virüse yakalandığı, 50 ile 100 milyon arasında insanın ise hayatını kaybettiğine dair kuvvetli tahminler vardır. 1918-1920 yıllarında virüs, Brezilya’ya ait Marajo adası hariç bütün dünyaya yayıldı.

İspanyol gribine karşı alınan önlemler bugün maruz kaldığımız Covid-19 ile birçok yönden benziyordu. Sosyal izolasyon, sosyal mesafe, uzaktan eğitim, hijyen önlemleri ve tabi ki maske kullanımı. Tanıdık geliyor, değil mi?

ispanyol gribi ve moda

ABD

O dönemin Amerikan moda dergilerine göz atarsak salgının modayı da etkilediğini açıkça görebiliriz.

“Vualet gribi önler” başlıklı yazıda kadınların maskeye alternatif olarak vualet kullanılması önerilmekteydi.

ispanyol gribi döneminde moda
‘Safety First Veil, a Flu Preventive’, WWD, 23 Ekim, 1918.

“Gribe karşı şifon vualet, salgını durdurmak için zorunlu kılınabilir” yazısında New York Sağlık Komiseri Copeland’in kadınlara ilettiği mesaj şu şekildeydi:

Dışarıda bulundukları sürece yüzlerini ağır şifon vualet ile kapatan kadınları yürekten destekliyorum. New York’ta herkesin bu şekilde önlem alması zorunlu hale getirilmeli. Bu vualetler oldukça kalın ve virüse karşı neredeyse tam koruma sağlayabilir.

ispanyol gribi moda
‘Chiffon Veils For Flu’, WWD, October 16th, 1918.

Vualet modelleri eyalete göre değişiyordu. Alttaki fotoğraf Utah Ogden Daily Standart dergisinden. “Kaçma! Bu sadece grip vualeti!” Vatandaşların garipsememesi için açıklamalı bir yazı.

ispanyol gribi vualetler

Moda dergilerinde kadınlara şapkalarına uygun renkte vualet alma önerileri görülebilir. Bu tarz vualetlerin üretimini salgın yüzünden iş yapamayan işletmeler üstlendi. Dış giyim ve takım elbiselere talep azalırken rahat ev giyim ve aksesuarlarına ise artış gösterdi. Etiket gereği kullanılan eldivenlere var olan talep ise daha da arttı.

Salgına bağlı ürünler ve hizmetler

Bazı ürünler ve hizmetler de salgına bağlı olarak moda oldu. Mesela kaliteli su geçirmez botlar. “Ayaklarımız tahmin edemeyeceğimiz kadar hassas! Soğuk ve ıslak ayaklar bütün vücudu soğutarak mikroba karşı direncimizi azaltıyor!”

ispanyol gribi reklam

“Karantinada olan insanların telefonu varsa izole değiller!” diyor dergideki reklam.

Hayat devam ediyor

İnsanlar yüz sene önce de nasıl göründüklerine çok önem veriyordu ve alıştıkları hizmetlerden vazgeçmek istemiyordu. Güzellik sektörü ise müşteri kaybetmemek için elinden geleni yapıyordu. Aşağıda gördüğünüz fotoğrafta California’da berberler erkekleri açık havada tıraş etmekte.

ispanyol gribi berber
California, 1918

Maske zorunluğu

1918 Ekim ayında İspanyol gribinin ikinci dalgası başladı. İlkinden çok daha şiddetliydi ve büyük şehirlerde maske takmak sonunda zorunlu hale getirildi. Polis maske kullanmayanları tutukluyordu. Bir de bilinçli vatandaşlardan oluşan “utandırma çeteleri” vardı. Resimde onlardan birini görebilirsiniz. “Ya maske tak ya da hapse gir” sloganıyla maske takmanın önemini duyurmaya çalışıyorlardı.

California, 1918

Birçok iş yerinde iş günü boyunca maske takmak zorunluydu.

ispanyol gibi maske

İş yerinde maske ile çalışan sekreter.

ispanyol gribi ABD
New York, 1918

Japonya

Japonya, İspanyol gribinden en çok zarar gören ülkelerinden biridir. Bu nispeten küçük bir ülkede toplam beş salgın dalgası yaşandı ve yaklaşık 400 bin insan hayatını kaybetti.

Japonya’da tıbbi maskeler 1918 yılına kadar neredeyse hiç kullanılmıyordu. Salgın başlayınca maske ve gargara Japonların virüsle mücadelesinde en önemli yöntemleri oldu ve kısa süre içinde bütün vatandaşlar maske edinip disiplinli bir şekilde maske takmaya başladı. Maske kullanmanın önemini salgın dönemine ait bu posterde görebilirsiniz.

Japonya ispanyol gribi

Kalabalık ve disiplinli Japonlar maskeleri o kadar sahiplendiler ki maskeler Japon modasının bir parçası oldu. Herkes maskeyi Uzak Doğu kültürü ile ilgili bir aksesuar olduğunu zannediyor ama aslında maske, Japonya’ya İspanyol gribinden kalan bir hatıra.

Maske

İspanyol gribi döneminde dünyanın birçok yerinde, zorunlu ya da gönüllü, maskeler hayati önem taşıyan bir aksesuardı. Maskeyi sadece hastalığı önleyen alet olarak görenlere normal gazlı bez maske yetiyordu. Maskeyi artık kostümünün bir parçası olarak gören zenginler ve moda düşkünleri maskeleri dantel ve boncukla süslüyor, maske kıyafet ahengine önem veriyorlardı.

Yaratıcı erkekler “esprili” maskeleri tercih ediyordu.

ispanyol gribi erkek maske

O döneme ait bazı fotoğraflarda sadece burun kapatan kuş gagalarına benzer maskeleri de görebiliyoruz.

Alttaki fotoğrafta iki insan, görüntülerinde hiç yanlış bir şey yokmuş gibi sokakta yürümekte. Hatırlıyor musunuz maske kullanacağımızı öğrenince hepimiz ilk başta çok şaşırmıştık. Ama sonra bu duruma alıştık ve uyum sağladık. Ve şu anda biz de bu fotoğrafa içinde yanlış bir şey yokmuş gibi bakıyoruz.

Alt solunum yollarını kapatmanın yeterli olduğunu düşünen bir çift.

Londra, 1919

İspanyol gribi Avustralya’ya Birinci Dünya Savaşı’ndan eve dönen askerlerle geldi. Herkesten sonra hastalıkla mücadeleye başlayan Avustralya, sıkı maske düzeni ile diğer ülkelere göre daha az insan kaybetti.

Sydney, 1919

Bu iki Avustralyalı bayan maskelerini peçeye benzer bir şeye dönüştürmüşler.

“Maske, onu taşıyanın bireyselliğini gösterir” başlıklı bu komik makalede, farklı maske takma usulleri anlatılmakta.

Seatle gazetesi, 1918

Tatil yerlerinde bile maskelerin ihmal edilmemesi şiddetle öneriliyordu. Plajda maskelerini çıkarmayan tatilcileri görebiliyoruz.

Sadece insanlar değil evcil hayvanlar da bazen maske takmak zorunda kalıyormuş 🙂 Beysbol maçından bir kare.

Burada ise evhamlı hanımlar kendilerinin de kedilerinin de sağlığını düşünmekte 🙂

ispanyol gribi hayvanlarda maske

Ya Covid-19?

Elbette bize çok şey öğretti ve giyim tarzımızı değiştirdi. Artık günlük hayatımızda rahat kıyafetleri giymeyi tercih ediyoruz. Artık uzun uzun süslenmiyoruz, topuklu ayakkabıları pek giymiyoruz… Peki neden? Kimse yüzümüzü görmeyince kendimizi biraz görünmez gibi mi hissediyoruz! Böyle hissedince de dış görünüşümüzü boş mu verdik? İş yerindeki dress code’lar kalktı ve kimse ölmedi! Makyajsız yaşayabiliyormuşuz! Saçlarımız dağınık ve boyasız. Ve rahatız, çok rahatız. Çünkü bizi sadece en yakınlarımız görüyor. Onlarsa bizi zaten olduğumuz gibi kabul ediyor ve seviyorlar ❤

Spread the love